ladesim lades olsun, türkiye çöl olmadan..

Thursday, February 28, 2008

bir yerde..

bir markete gittiğimde alacağım ilk şey her zaman market arabasıdır.

bir otele gittiğimde yapacağım ilk şey o da numarası bu da numarası diyerek ortamda buz gibi bir hava estirmektir.

bir havuza girdiğimde gireceğim ilk yer su dolu acaip bir çukurdur.

bir lunaparka gittiğimde bakacağım ilk yer lunaparkın kapısıdır.

bir işe girdiğimde oturacağım ilk yer iş yeri tuvaletidir.

bir umumi tuvalete girdiğimde duyacağım ilk ses huzurla sıçılan kakanın suya düştüğünde çıkardığı sestir.

bir gazeteyi elime aldığımda ilk bakacağım yer piyale madra karikatürüdür.

bir akvaryuma elimi daldırdığımda alacağı ilk şey balık yemidir.

bir koroda şarkı söylemeye başladığımda ilk söyleyeceğim parça sürtüştüm pilim yandı'dır.

bir ormanda ilk yiyeceğim şey zehirli mantardır.

bir evde ilk aradığım şey goodyear kar lastiğidir.

bir hücrede ilk özlediğim cisimcik golgidir.

bir blog'da tek geçtiğim özellik olay örgüsüzlüğü ve kelime görgüsüzlüğüdür.

ne dedim ben demedim ne dediğimi iyi biliyorum.

Tuesday, February 26, 2008

özlemek

bakın ku klux klan'lı jennifer özlemeyi nasıl tanımlıyor;

"yanni çok hırçın bir adamdı. onunla 3 ay beraber oldum. çok şiddetli bir kavgayla ayrıldık. sonra başka bir şehre gittim ve 1 yıldan sonra geri döndüm. döndüğümde bir arkadaş gibi tekrar görüştük. o kavgaları yapmamış gibi hem de. uysallaşmış, çocuklaşmıştı. naif daha doğru bir kelime olur aslında. 2 hafta önce bir kazada öldüğünü duydum. en yakın arkadaşını internetten bulup, yanni'yi çekiştirmek için bir yemek yememiz gerektiğini söyledim. yemek davetimi kabul etti ve biz sabaha kadar yanni'yi itin götünden çıkarıp, taj mahal'ın tepesine koyduk."

paragrtafta anlatım bozukluğu içeren cümleyi bulunuz ve bu cümleyi anlatım bozukluğu yaratmayacak şekilde kullanıp, tartşınız. neden?

AYLARDAN SONRA MERHABA PAKİSTAN

Aylardan sonra merhaba Pakistan;

Çok umurundaydı milletin. Aslında burada çok da umurundaydı demek isterdim ama da'nın yazılışının da'mı yoksa ta'mı olduğundan emin değilim. yazmış kadar oldum neyse..

metroya bindiğimde tam da ekşi sözlüğün ağzına layık ufak tefek detaylar beynime gücum ediyorlar. ekşi sözlük yazmak için eskisi kadar heveslendiğim bir yer olmadığından, blog'lara yaraşan bu tip ufak tefekleri aklımda tutmaya çalışıyorum. ancak işbu mevzular, metrodan indiğimde tamamen unutmuş olacağım ayrıntılar olarak zihnimin derinliklerine gömülüyor.

yazma konusunda kuzeni ve burcu'yu az buçuk örgütledim. avşar'ın maşallahı var zaten; görgün'e de jus cogens bir tavırla bunu söyledim miydi; baharla gelen kutlu blog haftalarını hep birlikte yaşayacağız. festivali görecek bu sayfalar festivali..

bir şiirle veda edesim var;

seydişehir aliminyum spor
mke ankaragücü
yumrutalık boru hattı
ne güzel kelimelersiniz..
siz
benim adı konmamış çocuklarım
ve vasilerimsiniz.