ladesim lades olsun, türkiye çöl olmadan..

Thursday, April 12, 2007

Öneriklenme.

Ellerim masanın üzerinde sevimli sevimli duruyor. Ellerimi seviyorum ve onlara bakmak narsizmden hallice ve içimden yükselen müziğe uydurmaca bir sahtelik katıyor.

"Eller, eller, eller.. dırım dırımmm eller eller eller.. ( yıldırım gürses )"

Ayaklarım masanın altında, bailey's şişesine vurmamak için temkinli temkinli duruyor. (kitaba gönderme) Masanın üzerindeki ellerime parelel uzatıyorum ayaklarımı. Geometrik saplantılar hayat haritamın her karayolu çizgisinde önemli olmuştur. Hemen atasözü patlıyor içeriden.

"Akılsız başın cezasını ayaklar çeker."

Senaryo bu. Eller yapacak. Ayaklar diyeti ödeyecek. El beyine yakın olduğu için, salt kötüye programlanmış düzenek suçu yapanı eller olarak belirleyecek. Suç işleme düşüncesi ellerden sonra ayaklara gittiği için, ayaklar yatıştırıcı ve hatta yatışkan bir kimliğe bürünecek.

"......brunette ayaklar, simsarlarına zorluk çıkarırlar."

Ayaklar analardır. Cennet anaların ayakları altındadır, işte bu yüzden.. Eller günahkar, diller günahkar.. Neden? Çünkü beyne yakınlar, bir arada yaşarlar. Herkes dizine vursun, bizim dizi başlıyor.

Labels:

0 Comments:

Post a Comment

<< Home