ladesim lades olsun, türkiye çöl olmadan..

Sunday, March 25, 2007

Efor

Yokuş konusunda yeni yaklaşımlar..

İnmek mi zor çıkmak mı? Yokuşu yani..
Ben çıkarken zorlanmıyorum. İnsanların yanıldığı bir nokta var. Çıkarken evet fiziki olarak kişi zorlanabilir, ancak durabilme yetisine her zaman sahiptir çıkarken. İnerken istediğiniz zaman duramıyorsunuz. Bu bazı insanlar için korkunç bir deneyim olabiliyor.

İnerken siz durabiliyor musunuz?
Ben dururum, ben Himalayalara çıktım. Orada da durdum. Durumum bu, dururum.

Yapılan sikindirik araştırmalara göre, insanların yokuş çıkarken bir şeyi başarma duygusunu yaşadıkları, bunun aksine inerken aynı başarı duygusuna ulaşamadıklarını ortaya çıkarmış.
Saptayanları kutlarım. Ben yokuşu bütün olarak seviyorum. İnerken ayrı mutluyum, çıkarken de domuz gibiyim afedersiniz. Siz ulusal bir gazetesiniz, sizin gazeteniz yokuşta mı?

Babıali demek istiyorsunuz, ancak artık bütün büyük gazeteler Güneşli civarında.
Güneşli sevimsiz ve soğuk bir yer. Yokuşlarının da olmadığını biliyorum.

Neden yokuşları bu kadar önemsiyorsunuz?
Çok güzel bir soru, zaten bu soruyu soracağınızı biliyordum. Cevabı basit, yokuş hayat gibidir. İnişler ve çıkışlar vardır. İnerken çıkacağını bilen, çıkarken ineceğini de bileceği için dumurdur biraz. Mazallah tehlikelidir de, iniyoruz madem niye çıkıyoruz diyebilir. Tehlikeli sular..

Son olarak yokuşta tokuşanlarla, karanlıkta koşanların ortak sosyal sorumluluk projesi için ne dersiniz?
Bu projelere destek verilmeli; daha çok tokuşmak gerekir. Biz daha yokuşçulukta çok geriyiz. Tesis yok, büyük holding patronlarına buradan daha çok yokuş için çağrı da bulunuyorum. Bunlar desteklenmeli.. Güzel bir gençlik var gümbür gümbür geliyor.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home