ladesim lades olsun, türkiye çöl olmadan..

Friday, April 20, 2007

Hapşıran kişileri tutmam. Yapımda yok. Ben hapşıranın beyin hücresiyim. Ben hapşıranların, hapşırdıklarında öldüklerini sandığı beyin hücresiyim. Ama aslında ölmüyorum.

Ben Gelibolu'da çarpışan askerin çantasında taşıdığı mektubum. Kime hitaben yazıldığımı bilmiyorum ama keni içimi parçalıyorum, kendi varlığımla.

Öksüren kişilere niye öksürdün demem. Yapımda yok. Ben ciğerlere yapışıp kalmış toz parçasıyım. Halimden memnunum. Ciğerlerine yapıçtığım kişi, işten kaytarmak için beni yuttu. Şimdi hadi git artık diye tepkili tepkili öksürüyor. Gecekonducu muyum ben?

Ben Gelibolu'da çarpışan askerin karavanasıyım. Lapa pirinç pilavı ve un çorbasından oluşuyorum. Beni yiyen askere bir fayda sağlamadığım açık. Çoğu güçsüzlüklükten hasta durumda. Hiç bir şeye iyi gelmediğimi düşünüyorum. Bu en zoru, bir yemek çevrim içinde olduğu için asla ölmüyor hem. Askerler ölebiliyorlar ama.

Kusan kişilere "hoop niye kusuyosun bilader?" demem. Sonuna kadar kusmalarını beklerim. Sonra gider rahatsızlığını sorarım. Alacağım cevaba göre tavrımı netleştirdikten sonra ilaç veririm. İyileştiği takdirde neden iyileştin diye kızabilirim ama. Pek net değilim bu konuda, boşverin. Kusmak bilinç bulanıklığına da yol açıyor.

Ben otobüsüm.

Labels:

0 Comments:

Post a Comment

<< Home