Limitli maarif kavmi.
Artık eğitilemiyordum.. Ve bu beni haddinden fazla müteessir kılıyordu..
Hoca içeri girdi..
Ben de girdim..
İsimliğime ismimi itinasız ve hızlı hızlı yazdım..
Hoca isim listesini uzattı, tereddütsüz imzaladım..
Hoca akreditif dedi, vesaik dedi, mal mukabili dedi, aval dedi..
Aval aval baktım..
Periskopumu boynumun sol üst köşesinden ykarı doğru kaldırdım..
İçime doğru saldım periskopu, limitlerime doğru..
Hiç bir boşluk kalmamıştı.
Beynim bomboştu evet.. Ancak gönlümün öğrenmeye niyetiyoktu.
Gönlüm sonsuz bir eğleşme fikriyle yüzeyselleşmiş, bayağılaşmıştı.
Bu adi ve ebedi istirahatimin nedenini sorgularken, hoca sordu:
"Çekin şekil şartları nedir Volkan?"
"Ben Volkan değilim hocam, Ben Volkan'ın içini boşaltan Kagir Buğra Hanım."
"Kimin olduğunun önemi yok, Kagir Buğra Han.. Soruyu cevapla pls?"
"Şu an içi çekilmiş bir keçiboynuzuyum. Beklentilerinizi karşılamaktan çok uzakta, zihinsel bir dart oyununun tam ortasındayım."
Artık eğitilemem. Ne olur anlayın beni, son bir gayret daha gösterelim. Öyle git gideceksen?
0 Comments:
Post a Comment
<< Home