mutluluk muhasebesi
gece yatmadan önce
ya da sabah işe giderken
sıklıkla yalnız kalındığında
yapılır. 3 defa vücut suya yatırılır, tuzla terbiye edilir, beyin en iyi ve en kötü durumları düşünür, rahat ve rahatsız olunur.
düşünce itibariyle tutulan ve bakkal defterinden daha beter bir görüntüye sahip olduğunu düşündüğüm paçavranın (herkesin paçavrası kendine) muhasebe ilkelerine ters düştüğünü biliyor muydunuz?
çünü günlük kayıt esası yok.
mizanı eksik.
tutarlık ilkesi desen hiç mi hiç yok.
pis bir defter.
ancak tutulması kolay. tutulması hayat ile ilgili zira. silmesi zor, acıyla ve mutlulukla ilişkili. acının adamı büyüttüğü gerçeğinin canlı kanıtı bir defter. hatıralar denizinde simitsiz yüzmeye kalkanların boğulması ve ölümsüz süregiden boğulmanın ardından resetlenmiş yüreğiyle dalga dalga şakıması da bu yüzdendir. yani canlı kanıt, canlı bombadır bu defter. intihar, zamanımızın bir fenomeni.
acıyı başlığa koymadığıma göre, mutluluktan bahsetmeli. kapitalizmden bahsedip komünizm anlatılmaz teoride.. ancak pratik en büyük özlemi olmuş komünizmin. acı/mutluluk kardeşliğini kapitalizm/komünizm bağlamında değerlendirmem de pek yanlı bir tutum olmuş, solculuk adına. aman ne dokunaklı..
bütün bu blog yazanlarda gördüğüm ortak noktalardan biri bu. mutluluk muhasebesi, sürekli sorguluyor insanlar. neler oldu/nsıl hissediyorum un rasyosunu yapıyorlar. ben de yapıyorum elbette. kurbağa kertmit değilim, kertemem o oranda kendimi. herkesin anıtkabiri kendinden, yüksekte durmak ve bir şeyler derken böbürün asma börtüsünden şarabını yudumlamak, yunan tanrılarına mahsus kalsın. ben mahsuscuktan ve konu olsun diye şeyediyorum. şeyetmeyin siz okurken, alınmayın..
yapalım bu muhasebeyi. ancak unutulmamalıdır ki; muhasebe amaç değil araçtır. amaç değil araçtır lafı da her ilimi/irfanı önemsizleştirmek için birebir slogan. hahayt..
buna da değinecem sonra, eksik kalmasın aman..
0 Comments:
Post a Comment
<< Home